Chief of War dizisinde Hawaii'nin dört krallığı savaşla bölünmüşken, varoluşsal bir tehlike kıyılara yaklaşır. Güçlü bir savaşçı olan Kaʻiana, halkını birleştirmek amacıyla devasa bir göreve girişir. Kaʻiana'nın bu zorlu yolculuğu, hem kendi kaderini hem de tüm bir ulusun geleceğini belirleyecektir.

İki yıldır işlerden elini ayağını çekmesine neden olan hastalığı sebebiyle sahibi olduğu iletişim şirketindeki görevinden ayrılan Federico Seligman (Jose Coronado), geri döndüğünde oğullarının birer yabancıya dönüştüğünü ve şirketi nefret edeceği bir yola soktuğunu fark eder. Federico, mirasının çocukları tarafından yok edilmesini önlemek için akla hayale gelmeyecek şeyleri bile yapmayı göze alır. Çürük Miras (Legado), aile bağlarının, hırsın ve kontrolün karanlık yüzünü sürükleyici bir gerilimle gözler önüne seriyor. Dizi, Federico'nun, hayatını adadığı imparatorluğunun kendi kanından olan kişilerce nasıl dönüştürüldüğünü acımasız bir dille ele alıyor. Oğullarının (karakter adları belirtilmediği için genel bir ifade kullanıldı) şirketi kendi çıkarları doğrultusunda, babalarının değerlerinden tamamen uzak bir yola sokmaları, Federico'yu derin bir hayal kırıklığına ve öfkeye sürükler. Hastalığına rağmen, mirasını kurtarmak için her türlü etik ve yasal sınırı zorlamaktan çekinmeyen Federico'nun mücadelesi, filmin gerilimini doruğa çıkarır. Legado, sadece bir iş draması değil, aynı zamanda aile içi güç savaşlarını, baba-oğul ilişkisindeki çatışmaları ve bir adamın hayatının emeğini koruma çabasını işleyen düşündürücü bir yapım. Federico'nun bu amansız savaşında kim galip gelecek?

Gelişmiş yetenekleriyle öne çıkan kör avukat Matt Murdock, yoğun iş temposuna sahip hukuk bürosunda adaletin savunuculuğunu yaparken, New York sokaklarında eski mafya babası Wilson Fisk kendi siyasi hedeflerini gerçekleştirmeye çalışıyor. İki güçlü karakterin, geçmişlerindeki sırlar gün yüzüne çıktıkça, kaçınılmaz bir çarpışma rotasına girmesi, şehrin karanlık yüzünü gözler önüne seriyor. Daredevil, hukuk ve suç dünyası arasındaki ince çizgide, aksiyon dolu sahneler ve derin karakter analizleriyle izleyicilere unutulmaz bir deneyim sunuyor.

İsrail’in en ünlü kralı haline gelen Hz. Davud’un yükseliş hikâyesini konu alan bu dizi, güç, inanç ve kaderin kesiştiği epik bir anlatı sunuyor. Bir zamanlar kudretli bir hükümdar olan Kral Saul, kendi gururunun kurbanı olurken, Tanrı'nın buyruğuyla Samuel Peygamber, yeni kral olarak toplum tarafından dışlanmış ve beklenmedik bir genci seçer. Siyasi entrikalar, ihanetler ve büyük savaşlar arasında, Davud'un sıradan bir çobandan efsanevi bir lidere dönüşme süreci izleyiciyi büyüleyici bir yolculuğa çıkarıyor.

Küstaht ama zeki bir polis, emniyette kurulan yeni bir departmanın başına getirilir ve aykırı tiplerden oluşan alışılmadık bir ekiple Edinburgh'daki çözülmemiş vakaları araştırmaya başlar. Dept. Q, bu sıra dışı dedektif ekibinin, yıllar önce kapanmış dosyaların tozlu sayfalarını aralayarak adaleti sağlama çabasını gerilim dolu bir dille anlatıyor. Dizi, departmanın başına geçen bu polis memurunun, ekibindeki her bir üyenin kendine özgü yeteneklerini kullanarak nasıl karmaşık vakaları aydınlattığını gözler önüne seriyor. Edinburgh'un gizemli sokakları ve karanlık sırları, onların soruşturmasını derinleştirirken, her yeni vaka onları hem kendi geçmişleriyle hem de suçun en karanlık yüzleriyle yüzleşmeye zorlar. Dept. Q, zekice kurgulanmış cinayet dosyaları, sürükleyici atmosferi ve karakter odaklı anlatımıyla suç-gerilim severler için kaçırılmaması gereken bir yapım.

Gizemli bir düşmanın cehennemin kapılarını açarak dünyayı yok etme tehdidiyle karşı karşıya kalırız. Bu felaketi önleyebilecek tek kişi, şeytani bir yakışıklılığa sahip, ancak aynı zamanda insanlığın kurtuluşu için savaşan bir iblis avcısıdır.

Dexter Morgan komadan uyandığında, oğlu Harrison'ın iz bırakmadan kaybolduğunu görür. Oğluna yaşattıklarının ağırlığını idrak eden Dexter, onu bulmaya ve her şeyi düzeltmeye kararlı bir şekilde New York'a gider. Ancak bu hiç de kolay olmayacaktır. Miami Metro'dan Angel Batista sorularıyla çıkageldiğinde Dexter, geçmişinin hızla peşine düştüğünü fark eder. Baba ve oğul, hiç uyumayan bu şehirde kendi karanlıklarında yol alırken, kendilerini hiç beklemedikleri kadar derin bir çıkmazın içinde bulurlar ve bu durumdan kurtulmanın tek yolu birlikte hareket etmektir.

1970'lerin Amerika'sında, büyük bir suç örgütü için çalışan cesur bir şoförün tehlikelerle dolu hayatı, daha da tehlikeli ve çılgın bir hal alır. Duster, hız, macera ve yeraltı dünyasının karanlık yüzünü bir araya getiren, nefes kesici bir gerilim filmi. Bu şoförün her hamlesi, onu daha da derin bir bataklığa sürüklerken, hayatta kalma mücadelesi soluksuz bir kovalamacaya dönüşür. Dizi, 70'lerin kendine özgü atmosferini, dönemin araçlarını ve müziklerini kullanarak izleyiciyi o yılların ruhuna taşıyor. Şoförün karşılaştığı engeller, çatışmalar ve ihanetler, onu sürekli olarak hem fiziksel hem de psikolojik sınırlarını zorlamaya iter. Duster, sadece bir aksiyon filmi olmaktan öte, özgürlük arayışının, sadakatin ve hayatta kalma içgüdüsünün karmaşık hikayesini, bolca adrenalin ve sürükleyici bir kurguyla sunuyor.

Dying for Sex, Molly Kochan 4. evre meme kanseri teşhisini duyduktan sonra kocasını terk eder ve hayatında ilk defa cinsel arzularını tüm karmaşıklığını keşfe çıkar. Bu macerada en yakın arkadaşı Nikki Boyer sonuna kadar yanında olur.

Eşref yıllardır her yerde aradığı Rüya'sının tam karşısında olduğunu bilmeden, yine onun için kendini ateşe atar. Bu dramatik hikaye, kaderin acımasız cilvesini ve Eşref'in, hayatının aşkı Rüya'yı bulmak uğruna girdiği tehlikeli mücadeleleri gözler önüne seriyor. Aşkın, bazen yanı başımızda dururken bile fark edemediğimiz, kör edici gücünü anlatan dokunaklı bir film. Dizi, Eşref'in Rüya'sını bulmak için çıktığı bu amansız yolculukta karşılaştığı engelleri, fedakarlıkları ve her şeye rağmen aşkına olan sarsılmaz inancını ele alıyor. İzleyici, Eşref'in bilmeden Rüya'ya yaklaştığı her anın gerilimine ve bu iki ruhun sonunda bir araya gelip gelemeyeceğinin merakına kapılır. Eşref Rüya, aşkın gücünü, kaderin karmaşıklığını ve gözümüzün önündeki gerçekleri bazen nasıl göremediğimizi çarpıcı bir dille anlatıyor.