Ufak bir kasabada küçük bir çocuk kaybolunca, gizli deneyler, korkutucu doğaüstü güçler ve tuhaf bir küçük kızın da parçası olduğu bir gizem ortaya çıkar. 1980'lerin nostaljik atmosferini, bilim kurgu, korku ve dram unsurlarıyla harmanlayan Stranger Things, tüm dünyayı etkisi altına alan, fenomen bir dizi. Dizi, Hawkins, Indiana'nın sakin kasabasında geçen olayları merkezine alıyor. Will Byers'ın (Noah Schnapp) aniden ortadan kaybolmasıyla başlayan olaylar zinciri, annesi Joyce (Winona Ryder), ağabeyi Jonathan (Charlie Heaton) ve arkadaşları Mike (Finn Wolfhard), Dustin (Gaten Matarazzo) ve Lucas'ın (Caleb McLaughlin) onu bulma çabalarına odaklanıyor. Bu arayış sırasında, Hawkins Ulusal Laboratuvarı'nın karanlık sırları, "Baş Aşağı Dünya" adı verilen alternatif bir boyut ve telekinetik güçlere sahip gizemli bir kız olan Eleven (Millie Bobby Brown) ile karşılaşırlar. Stranger Things, çocukların ve gençlerin gözünden hem bireysel büyümeyi hem de doğaüstü tehditlerle mücadeleyi işlerken, 80'lerin popüler kültürüne sayısız gönderme yapıyor. Her sezon, yeni canavarlar, daha büyük gizemler ve karakterlerin derinleşen ilişkileriyle izleyiciyi ekran başına kilitliyor. Bu dizi, sadece bir korku hikayesi değil, aynı zamanda dostluk, aile bağları ve cesaret üzerine de güçlü mesajlar veriyor.

O akıllı, sevimli ve Amerika'nın en sevilen seri katili. Dexter Morgan, gündüzleri suçları çözerken, geceleri kendi karanlık dürtülerine boyun eğiyor.

Japonya'da 1600 yılında geçen hikayede, Lord Yoshii Toranaga, Naipler Konseyi'ndeki düşmanları ona karşı birleştiği için hayatı uğruna savaşmaktadır. Tam da bu kritik zamanda, yakınlardaki bir balıkçı köyünde gizemli bir Avrupa gemisi karaya oturur. Bu beklenmedik olay, Toranaga'nın kaderini ve Japonya'nın geleceğini değiştirecek büyük bir mücadelenin fitilini ateşler. Shogun, feodal Japonya'nın çalkantılı dönemini, güç savaşlarını, onuru ve yabancı bir kültürün ülkeye girişini destansı bir dille anlatıyor. Dizi, iktidar için verilen acımasız mücadeleleri, siyasi entrikaları ve kültürel çatışmaları nefes kesici görsellerle ve derin karakter analizleriyle işliyor. Karaya oturan geminin kaptanı Blackthorne'un Japonya'ya gelişi, hem Toranaga'ya yeni bir müttefik mi, yoksa yeni bir düşman mı getireceği sorusunu akla getirirken, ülkenin kaderini belirleyecek olaylar zincirini başlatır. Shogun, izleyiciyi samurayların, ninjaların ve daimyo'ların hüküm sürdüğü bu çalkantılı döneme sürükleyerek, Japonya'nın en önemli dönüm noktalarından birine tanıklık etme fırsatı sunuyor.

İki kardeş, babalarının yolundan giderek avcı olurlar ve dünyayı tehdit eden canavarlar, iblisler ve tanrılar gibi kötü doğaüstü varlıklarla savaşmaya başlarlar. Karanlık ve tehlikelerle dolu bu yolculukta, ailelerinin geçmişiyle yüzleşirken hem birbirlerine olan bağlılıklarını sınar hem de insanlığı korumak için verdikleri mücadelede gizemli sırları açığa çıkarırlar.

Terörle Mücadele Ajanı Jack Bauer, bir terörist saldırıyı engellemek ve ülkesini büyük bir felaketten kurtarmak için zamana karşı amansız bir mücadeleye girişir.

II. Dünya Savaşı hemşiresi Claire Beauchamp Randall, gizemli bir şekilde 1743'teki İskoçya'ya gider ve yakışıklı bir Highland savaşçısıyla tanışarak destansı bir isyanın içine sürüklenir.

Bir FBI ajanı, açıklanamayan olayları çözmek için kurumun bilim adamı ve oğluyla birlikte çalışmak zorunda kalır.

Bir uçak kazasından sağ çıkanlar, yalnız ve terkedilmiş görünen bir tropik adada yaşam mücadelesi vermek zorunda kalır. Hayatta kalabilmek için birbirlerine destek olarak iş birliği yapmaları gerekmektedir.

Bir inşaat mühendisi, haksız yere suçlanan kardeşinin idamını engellemek için tasarımına yardımcı olduğu hapishaneye içeriden sızarak kaçış planı yapar.

Sevilen dizi Dexter'ın geçmişine ışık tutan bir öncül yapım olarak karşımıza çıkıyor. 1991 Miami'sinde geçen Dexter: Original Sin, Dexter Morgan'ın gençlik yıllarına odaklanıyor.