2000'li yılların başlarının kaotik ortamında geçen bu dizi, pop ikonu Tamara'nın yaşamını ve onun Yurena'ya dönüşüm sürecini daha önce hiç olmadığı şekilde yeniden ele alıyor. 90'lı yıllarda müzik dünyasında büyük bir çıkış yaparak yıldızlaşan pop şarkıcısı Tamara, şöhretin getirdiği baskılar ve hayatındaki zorluklarla baş etmeye çalışırken, kendi kimliğini sorgulamaya başlar. Bu süreç, onun için sadece bir isim değişikliğinden ibaret değildi; aynı zamanda içsel bir dönüşümdü. Dizi izleyiciler, Tamara'nın kariyerindeki dönüm noktalarını, sahne arkasında yaşadığı mücadeleleri ve kişisel hayatındaki fırtınaları yakından tanıma fırsatını buluyor. Onun Yurena ismini alarak yeniden doğuşu, müziğe olan tutkusu ve toplumun beklentilerini yıkmak için verdiği cesur mücadele etkileyici bir şekilde işleniyor. Tamara'nın Yurena'ya dönüşüm hikayesi, yalnızca pop müzik sahnesindeki bir değişimi değil, aynı zamanda bir kadının kendi kimliğini bulma ve kabullenme yolculuğunu da gözler önüne seriyor.

Dexter Morgan komadan uyandığında, oğlu Harrison'ın iz bırakmadan kaybolduğunu görür. Oğluna yaşattıklarının ağırlığını idrak eden Dexter, onu bulmaya ve her şeyi düzeltmeye kararlı bir şekilde New York'a gider. Ancak bu hiç de kolay olmayacaktır. Miami Metro'dan Angel Batista sorularıyla çıkageldiğinde Dexter, geçmişinin hızla peşine düştüğünü fark eder. Baba ve oğul, hiç uyumayan bu şehirde kendi karanlıklarında yol alırken, kendilerini hiç beklemedikleri kadar derin bir çıkmazın içinde bulurlar ve bu durumdan kurtulmanın tek yolu birlikte hareket etmektir.

New York'ta yaşayan yirmili yaşlardaki bir grup genç, tam anlamıyla "yetişkin" olamamışken bile iyi insanlar olmaya çabalıyor. Henüz ne tam anlamıyla "iyi" ne de tam anlamıyla "büyük" olan bu gençler, modern hayatın karmaşasında kendi yollarını bulmaya çalışırken, hem komik hem de dokunaklı anlarla dolu bir hikaye sunuyorlar.

Sanatçı ve bilim insanı George “Wash” Black'in, tuhaf bir uçan makinenin yardımıyla dünyayı dolaştığı destansı bir macera hikayesi bu. Wash, Amerika'dan başlayıp buz gibi Arktik denizlerini, Avrupa'nın gotik kulelerini ve Kuzey Afrika çöllerini aşarken, peşine düşen ölümcül bir kelle avcısından da bir adım önde olmaya çalışır. Bu nefes kesici yolculukta Wash'ı hangi tehlikeler bekliyor?

Hayatlarının farklı evrelerinde olan beş kadın, şantaj, baskı ve manipülasyon gibi zorlu ve aşırı durumlarla karşı karşıya kalır. Her biri kendi kişisel savaşını verirken, yaşadıkları çatışmalar onların hikayelerini birbirine bağlar. Bu karşılaşmalar, beklenmedik ve karmaşık bir kelebek etkisini tetikler. Her kadının yaşadığı deneyim, zincirleme bir reaksiyonla diğerinin hayatını etkiler ve sonunda hepsini ortak bir zihinsel arınmaya götürür. Film, bu kadınların iç içe geçmiş hikayelerini etkileyici bir şekilde anlatırken, izleyiciyi karakterlerin yaşadığı derin duygularla empati kurmaya davet ediyor. Bu sürükleyici hikaye, izleyicilere, her bir karakterin aşmak zorunda olduğu engelleri ve bu engellerin onları nasıl dönüştürdüğünü gözler önüne seriyor. Film, izleyicileri kadınların yaşadığı yoğun duygusal yolculuğu keşfetmeye davet ederken, aynı zamanda toplumsal problemlere de eleştirel bir bakış sağlıyor.

Güney Kore'de uygulanan silah yasağına rağmen ülkeye kaçak silahlar akın ederken, kararlı bir polis memuru ve gizemli ortağı, ülkeyi kasıp kavuran bu kaosu durdurmak için güçlerini birleştirir. Bu ikili, tehlikeli bir suç ağının peşine düşerek hem kendilerini hem de ülkenin güvenliğini riske atacaktır. Güney Kore'de uygulanan silah yasağına rağmen ülkeye kaçak silahlar akın ederken, kararlı bir polis memuru ve gizemli ortağı, ülkeyi kasıp kavuran bu kaosu durdurmak için güçlerini birleştirir. Bu ikili, tehlikeli bir suç ağının peşine düşerek hem kendilerini hem de ülkenin güvenliğini riske atacaktır.

Sorunlu geçmişinden kaçan genç bir anne, çalıştığı çiçek çiftliğinde yeni patronunu öldürmekle suçlanmasından hemen sonra, onun aslında gerçek babası olduğunu öğrenir. Bu şok edici gerçek, genç kadının hayatını altüst eder ve onu hem cinayet suçlamasıyla hem de yıllarca saklı kalmış aile sırlarıyla yüzleşmeye zorlar.

Azimli ve sezgileri güçlü dedektif Renée Ballard, acımasız bir seri katilin izini sürerken, sadece kanlı bir cinayet zinciriyle değil, aynı zamanda kurum içindeki yozlaşma ile de yüzleşir. Araştırma derinleştikçe, onu meslektaşlarından bazılarına kadar uzanan karanlık bir polis komplosu beklemektedir. Kendi içindeki kırılganlıklarla boğuşan Ballard, adaleti sağlamak için hem suçluları hem de sistemin içindeki tehlikeli güçleri zekâsıyla alt etmek zorundadır. Ballard, adalet, sadakat ve vicdan üçgeninde gerilim dolu bir yolculuk sunuyor.

Gerçek olaylardan esinlenen bu dizi, Meksikalı elit bir polis biriminin hikayesini anlatıyor. Bir yandan ABD'li kaçakları yakalamaya çalışırken, diğer yandan da kendi polis güçlerinin içinde sinsice örülmüş hain bir planı ortaya çıkarıyorlar. Adalet ve tehlikenin iç içe geçtiği bu gerilim dolu hikaye, izleyiciyi koltuğuna bağlıyor.

Lisede yaşadığı korkunç taciz olayının izlerini yıllar boyunca içinde taşıyan bir kadın, sessizce ama kararlılıkla kurduğu intikam planını nihayet hayata geçirir. Zamanla toplum içinde saygın konumlara gelen failler, geçmişte yaptıklarının cezasını ödeyeceklerinden habersizdir. The Glory, travmanın kalıcı etkilerini, adalet arayışını ve bir kadının sessiz ama sarsıcı direnişini çarpıcı bir psikolojik gerilimle anlatıyor.