NCIS: Origins dizi özetinde, 1991 yılında geçen hikâyede Leroy Jethro Gibbs, NCIS’e yeni atanmış bir özel ajan olarak kariyerine adım atar. Camp Pendleton’daki yeni kurulan ofiste, efsanevi Mike Franks’in liderliğinde çalışmaya başlayan Gibbs, zorlu görevler ve beklenmedik tehlikeler arasında hem kendi yolunu çizer hem de gelecekteki NCIS efsanesinin temellerini atar.

New York'ta yaşayan yirmili yaşlardaki bir grup genç, tam anlamıyla "yetişkin" olamamışken bile iyi insanlar olmaya çabalıyor. Henüz ne tam anlamıyla "iyi" ne de tam anlamıyla "büyük" olan bu gençler, modern hayatın karmaşasında kendi yollarını bulmaya çalışırken, hem komik hem de dokunaklı anlarla dolu bir hikaye sunuyorlar.

House of Guinness dizisi özeti 1868 Dublin’inde Guinness ailesinin reisi ölünce, dünyaca ünlü bira imparatorluğunun geleceği dört kardeşin ellerine kalır. Ancak her birinin sakladığı karanlık sırlar, hem aile bağlarını hem de mirası tehdit eden büyük çatışmalara yol açar.

Öldürülen ödül avcısı Hub Halloran, Cehennem hapishanesinden kaçan iblisleri avlamak için Şeytan tarafından diriltilir. Hub, bu tehlikeli görevde, aralarının bozuk olduğu ailesinin yardımı ve engelleriyle mücadele etmek zorunda kalır. İblisleri kovalarken, kendi günahlarının ruhunu nasıl lanetlediğini öğrenir ve bu durum, onu hayata, aşka ve country müziğe ikinci bir şans aramaya iter.

1852 yılında Kuzey İsveç’in sert coğrafyasında, Kengis köyüne gelen bir papaz, halkı iyileştirmek ve düzeni yeniden kurmak ister. Ancak köylüler değişime direnirken, işlenen vahşi cinayetler kasabayı karanlığa sürükler. Papaz ve üvey oğlu Jussi, katilin izini sürmeye çalışır; fakat köyün yöneticileri hem gerçeğin ortaya çıkmasını engeller hem de gerilimin daha da tırmanmasına sebep olur. Artık papaz, ailesini korumakla kanlı sırları açığa çıkarmak arasında zorlu bir seçim yapmak zorundadır.

Kirliliğin zehirlediği ve eriyen buzulların tehdit ettiği Norveç'in küçük bir kasabası, yaklaşan kıyametin ağırlığını hissetmektedir. Doğa tükenirken, kasabanın derinliklerinde kadim bir kötülük uyanır. Onu durdurmanın tek yolu, unutulmuş bir efsanenin yeniden doğmasıdır.

Marvel Zombies dizi özetinde, Kahramanların bile kurtulamadığı bir zombi kıyametinde, Avengers üyeleri birer birer ölümsüzlere dönüşür. Dünyayı saran bu salgında, hayatta kalan az sayıdaki kişi süper güçlü zombilere karşı mücadele etmek ve insanlığın son umudunu korumak için zamana karşı bir savaş vermek zorundadır.

Pati, iki küçük kardeşi ve annesiyle birlikte yaşadığı dairede tekrar elektriğin kesildiğini ve kirayı ödeyemediklerini öğrenir. Pati'nin annesi Julita, sorumluluklarından kaçarak kendini alkol ve uyuşturucuya verir, barlarda ve dans pistlerinde zaman geçirir. Annesinin aksine, Pati'nin hayalleri ve hedefleri vardır. Sopot'taki bir aşçılık okuluna başvuru yapmıştır ve kabul edilip edilmeyeceğini öğrenmek için sabırsızlıkla beklemektedir. Ancak, bu süreçte Pati'nin hayatı hiç de kolay değildir. Mahalledeki uyuşturucu satıcısı Sony, Pati'yi taciz etmeye başlar ve ondan annesinin borçlarını ödemesini ister. Bu durum, Pati'nin annesi Julita'nın para kazanmak için uyuşturucu ticareti yapmaya çalıştığını ortaya çıkarır. Sony'nin baskıları altında ezilen Pati, annesinin borcunu ödeyebilmek için kendisine karşı hisler besleyen Krystian'dan yardım alır. Krystian'ın yardımıyla bu zorluğun üstesinden gelirken, Julita yine de Sony'ye dönerek uyuşturucu alır. Pati'nin hayatında yaşadığı bu zorluklar ve annesinin sorumsuzlukları, genç kızın hayallerini gerçekleştirme yolunda önüne pek çok engel çıkarsa da, Pati kararlılıkla mücadele eder. Dizi, ailevi sorunlar ve kişisel hedefler arasındaki bu çelişkiyi derinlemesine işler.

Bir banliyödeki bahçe satışında eski bir Chucky bebeğinin ortaya çıkmasıyla birlikte, huzurlu bir Amerikan kasabası kaosa sürüklenir. Bir dizi korkunç cinayet işlenmeye başlar ve bu cinayetler, kasabanın ikiyüzlülüklerini ve saklı sırlarını gün yüzüne çıkarmaya başlar.

Instagram platformunda tanınmış bir "wellness" gurusu olan Belle Gibson’un hikayesi, sosyal medyanın karanlık yüzünü gözler önüne seriyor. Belle, kansere yakalandığını iddia ederek hem ailesini hem de takipçilerini yıllarca kandırdı. Bu sahte hikayesi, hastalığını yendiğine dair umut verici paylaşımlar ve alternatif tedavi yöntemleri önerileriyle hızla yayıldı. Geniş bir takipçi kitlesi edinen Belle, kendine bir imparatorluk kurdu. Ancak, yalanlar üzerine kurulu bu imparatorluğun temelleri sarsılmaya başladı. Belle, sonunda dünya çapında binlerce insanı aldattığını itiraf etmek zorunda kaldı ve bu itiraf, hayatında ve sosyal medyada büyük bir çöküşe yol açtı. Film, sosyal medyanın bilgi manipülasyonu üzerindeki etkilerini ve insanların bu tür aldatmacalara nasıl kolayca inandığını derinlemesine işliyor. Belle Gibson’un hikayesi, sosyal medya çağında "gerçek" kavramını sorgulatıyor.